Nikah ve Talak

Nikah ve Talak konusunda sık sorulan sorular

Şahit olmadan dini nikah kıyılır mı?

Şahit olmadan kıyılan nikah geçerli olur mu?Şahitsiz nikah kıyılır mı?Şahit olmadan nikah caiz midir?
Şahitsiz nikah yapılmaz.Zira çıkacak fitneye karşı nikahı şahitlendirmek şarttır.Şahitsiz kıyılan nikah fasid’tir. Bu sebeple, yapılacak nik­ahda iki şahidin bulunması şarttır. Bu şahidlerin mükellef, hür, akıllı, ergenlik çağına ulaşmış olmaları ve şahidlerde ara­nan diğer şartları taşımaları lazımdır. Bu hükümler dikkate alındığı zaman kölelerin, delilerin, bunakların ve çocukların nikahta şahidlik yapmaları caiz değildir.


Şahidler en az iki erkek veya bir erkekle birlikte iki kadındır.


Sadece bir erkek, yahut iki veya daha fazla kadının şahidlik yapması ile nikah yapılmış olmaz.


Kadın ile erkeğin. "Aldım, vardım" dedikleri sırada şahidlerin bulunmaları şarttır. Şahidlerin bulunmadığı sırada nikah yapılıp, daha sonra durum şahidlere haber verilse, nikah caiz olmaz. Tekrar şahidlerin huzurunda yenilenmesi gerekir.

dini nikah olmadan resmi nikah ile yaşanan özel ilişki zina mıdır?

dini nikah olmadan resmi nikah ile yaşanan özel ilişki zina mıdır?İlişkiden sonra normal abdest yeterli midir?yoksa gusul mü gerekir?

Selamın Aleyküm....Karı koca resmi nikah varken dini nikah yokken yaşadıgı özel ilişkiler de ne gibi bir sakınca vardır zinamıdır_?............VE gusül boy abdesti almadan önce normal abdesmi alınır yoksa normal direk abdest alınabilirmi bazı kesimlede normal abdes alınıp sonra da gusul abdesti alınabilir deniyor. teşekür ederim şimdikten

* * *

Nikahsız yaşamanın günahı nedir

dini nikahsiz yasamanin günahi nedir..
Allah ve Rasülünün nehy ettiğigünahlardan ve mürüvvete halal(zarar)getiren işlerden sakınmak gerekir.Küfürden sonra günahların en büyüklerinden biride,"ZİNA"etmektir.

Bir kadın ile bir erkeğin dini nikah'sız yaşaması,bir arada bulundukları sürece "zina" etmeleri demektir.Zina ise Cenabı Hakkın(C.C.)kat'ı surette ayetleri ile yasak ve haram kıldığı,cezasınında çok ağır olduğu büyük günahlardandır.İki insanın nikahsız yaşaması zina olduğu gibi bu çirkin fiilden meydana gelecek çocuklar da VELEDi-ZİNADIR.
Zinanın Dünyadaki cezası,şeri şerife göre hiç evlenmemiş kadın ve erkek için muayyen(BELLİ) şekilde vurulacak 100 sopadır.

Evli olanlar için recim yani taşlanarak ölümdür, bu cezalar dünyada tatbik edilir. Ahirette ceza uygulanmaz . tatbik edilmeyenlere ebedi cehennem vardır. bilemeyiz mevla bilir.

Rabbimiz “Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur.” (İsra, 17/32)buyuruyor.Zinayı rabbimiz haram kılmıştır..

Eşinden gizli ikinci evlilik yapılabilir mi

S aleykum.sorum su esim benden habersiz 1bucuk sene once musluman olmayan biriyle evlendigini soyluyor nikahi kendisi bir yuzuk takarak kadinin ogullarina soylemis.bu nikah gecerlimi benden habersiz boyle evlilik yapmasi dogrumu

* * *

Cenabı Hak (C.C.)Erkeklere,aralarında adaleti gözetmek şartı ile aynı anda dört hanım ile evlenmeyi helal kılmıştır.
Müslüman bir erkeğin ehli kitap olan(kendisine kitap indirilen bir Peygambere tabi olan) bir bayanla evlenmesi caiz dir.Ehli kitap olmayan bir gayri müslim ile evlenmesi caiz değildir.

Ancak yapılan nikahın islam dininin şartlarına uygun olması icap eder.Aksi taktirde nikah geçerli olmaz.Size haber vermesi durumuna gelince;size haber verip vermemesi nikahın durumunu etkilemez.Bu durum karı-koca hakları ve erkeğin ahlak durumu ile alakalıdır.

http://www.fetvalar.com/sorularla-cevabi-1124.html

Baldızı ile evlenmek caizmidir?

Karısı ölen bir kimsenin baldızı ile evlenebileceğini biliyoruz. Sure-i Nisa'nın 23. ayetinde geçen"İlla ma kad selef" istisnası neyi ifade etmektedir?Ben arabca bilmediğim için bu "illa" kelimesinde bir şart ve şurut olabileceğini seziyorum.Burasını bize açıklamanızı rica ediyorum?

* * *


Sure-i nisa'nın 23. ayetinde "İki kız kardeşi birlikte almanızda haram kılındı" buyrulduktan sonra,"İlla ma kad selef" istisnası "ancak (cahiliyyet devrinde) geçen geçmiştir" manasını taşımaktadır.

İslamiyet gelmezden önce,cahiliyyet devrinin insanları,iki kız kardeşi birlikte nikahları altında toplamakta bir mahzur görmezlerdi.Bu ayet-i kerime bunu yasaklamış ve cahiliyyet devrinde geçenden sorumlu tutmamıştır.Ancak mezkür ayet-i kerime indiği zaman nikahı altında iki kız kardeşi bulunduranlar,bunlardan birini boşamakla mükellef tutulmuşlardır.

İslam'da küçük yaşta evlilik var mıdır?

İslamda küçük yaşta evlilik hakkında açıklamalar:

Bir: Hanefi mezhebinin kurucusu olan İmam-ı Azam Ebû Hanîfe’ye göre ergenlik çağına ulaşmış olan bir kız zorla evlendirilemez.

Bu konuda iki hadis-i şerif meali şöyledir:


“Peygamberimiz (Sav): “Açıkça izin alınmadan dul kadın, rızası anlaşılmadan bekâr kız evlendirilemez.” buyurmuş, “Onun rızası nasıl anlaşılır?” sorusuna da “sükûtu ile” cevabını vermiştir.”

| Buhârî, Nikâh, 40


“Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (Sav) zamanında Hidame’nin kızı Hansa: “Babam itibarını arttırmak için beni kardeşinin oğlu ile evlendirdi. Ben ise istemiyorum.” diyerek babasını şikayet eder. Peygamber Efendimiz de kızın babasını çağırtır ve evlenme yetkisini kıza verir. Bundan sonra ise Hz. Hansâ, Resulullaha şöyle der: “Yâ Resulallah! Ben babamın yaptığı bu nikâhı kabul ediyorum, ancak babaların, kızlarına evlilikte böyle yetkisinin olmadığını bildirmek istedim.”

| Neseî, Nikâh: 36

Resmi Nikah Dinen Geçerli Midir?

Öncelikle resmî nikâh ile İslâmî nikâhın mahiyetini ve şartlarını kıyaslamalıyız.



İslâmî nikâhda tarafların Müslüman olması gerekmektedir. Bir de Müslüman bir erkek gayr-i müslim bir hanımla evlenebileceği gibi, Müslüman bir hanım gayr-i müslim bir erkekle evlenemez. Resmî nikâhda ise evlenecek kişilerin dinî durumlarına bakılmaz.




İslâm'da sütkardeşler evlenemez fakat resmî nikâhda böyle bir kural yoktur.




Resmî nikâhda şâhitlerin dinî durumlarına bakılmaz, buna kadın veya erkek olmasını da ekleyebiliriz, zira İslâmî nikâhda şâhitlerin Müslüman olmasının yanında iki şâhidin erkek veya iki şâhitten en az birinin erkek diğer ikisinin kadın olması gerekmektedir. Oysa resmî nikâhda şâhitlerin her ikisi de kadın olabilir.

Eş Seçimi ve Kader Bağlantısı

Gerek hanımlar, gerekse genç kızlarla yaptığımız kader sohbetlerinde evlilikte eş seçimi meselesinin kaderî boyutu çok konuşulan, sorulan ve tartışılan meselelerden olmuştur. Genelde evlilik adımlarında cüz-i ihtiyârînin çok devrede olmadığı, bu birlikteliğin cebri (ızdırârî) bir kaderle meydana geldiği görüşü hakim görüştür.

Öncelikle şunu tesbit etmeliyiz ki, evlilik kaderî bir mesele olup, ister ızdırârî, ister ihtiyârî olsun meşîet-i İlâhînin asıl olduğu bir fiildir. Bu konuya bu açıdan yaklaşım, kader ile ilgili ileri geri konuşmaları engelleyecek bir kul yaklaşımıdır.

Bu meseleyi anlamak için kaderin yani Allah’ın takdirinin şu üç şekilde gerçekleştiğini hatırlamakta fayda vardır.

Bunlar; kul, bir şeyin olmasını ister, ancak Allah onun olmasını murad etmezse, o fiil vücuda gelmez. Eğer vücuda gelmeyen bu arzu, hayır ise, kul niyetinin mükâfatını görür. Şer ise, durum biraz daha farklılaşır, bu konu ayrı bir konudur.

Anne ve Babanın Rızası Alınmadan Evlilik Yapılabilir mi?

İslâm hukukuna göre nikâhın sahih olması için bazı şartlar vardır. Bu şartlardan birisi de evlenecek olan kadının velisi durumunda olan kişinin izninin ve rızasının alınmasıdır. Bu mesele Hanefî mezhebi dışında kalan üç mezhebe göredir. Velinin izni, Mâlikî ve Şafiî mezhebine göre nikâhın bir rüknü, Hanbelî mezhebine göre ise şartıdır. Her üç mezhebe göre kadının velisinin izni alınmadıkça yapılan nikâh sahih olmaz, bâtıldır.

Hanefî mezhebine göre ise, henüz bulûğ çağına ermemiş kız çocuklarının, kendini idare edemeyecek durumda aklen noksan olanların ve bunakların velilerinin izni olmadan nikâhları caiz olmaz. Bunların dışında kalan kadınlar, velilerinin izni olmadan da evlenip nikâh akdedebilirler. Çünkü nikâhta kadının ifadesi muteberdir.

Evlilik Yolunda '' İslamiyete Dayalı Rehberlik '' ( Mehmed Alagaş - Kadının Onuru )

1 . EVLİLİK NEDİR ?


Evlilik; iki karşı cinsin, yani, bir bayanla bir erkeğin, yekdiğerine sevgi, saygı, güven duyup, paylaşım, fedakârlık, yardım, destek gibi ortak noktalar bulmalarına ve bunu nikâhla resmîleştirip, ilân etmelerine denir.

Böylece toplumun en küçük müessesesi “aile” meydana gelir.

Aslında her insan bir dünyadır, bir kâinattır. Evlenmeye karar veren iki insan, iki ayrı dünya, iki ayrı kâinattır. İkisi de, iki farklı dünyadan, aile ortamından geliyor. Ve bir ömrü bir arada geçirme sözleşmesi imzalarlar nikâhla…

Evlilik; kalbe karşı bir kalp bulma, sevme-sevilme, duygularını geliştirme, ihtiyaçlarını karşılama, meşrû zevk ile lezzetleri paylaşma, elem ve kederde ortak olma, gerçekten kaynaşacağı bir ortamı bulmadır.

Diğer taraftan, aile hayatı; insanların dünyadaki en güzel toplanma merkezi, en esaslı zembereği, dünyevî mutluluğun bir cenneti, bir iltica ve bir sığınak yeridir.

Nikah Şahidinin Taşıması Gereken Özellikler

Şahitte aranan nitelikler şunlardır:

a. Şahit akıllı ve ergin olmalıdır. Akıl hastası veya küçük çocukların şahitliği yeterli değildir.

b. Şahitlerin iki erkek veya bir erkek iki kadın olması gerekir. Tek şahitle nikâh geçerli olmaz. Çünkü hadiste "Bir velî ve iki adaletli şahit olmadıkça nikâh olmaz" buyurulmuştur (Ebû Dâvud Nikâh, 19). Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Erkeklerinizden iki şahit tutun. Eğer iki erkek bulunmazsa, bu takdirde razı olacağınız şahitlerden bir erkekle iki kadın yeter" (el-Bakara, 2/282).

İmam Şâfiî'ye göre bu ayet nikâh akdini kapsamaz. Kısasta ve diğer şer'î cezalarda olduğu gibi, nikâhta her iki şahidin erkek olması şarttır. Hanbelî ve Mâlikîler de ayni görüştedir.

İslam'da Nikah İbadeti ve Nikahın Önemi

İslâmda Nikâh İbadeti:



İslâma göre nikâh, kadın ve erkek arasında yapılan çok önemli ve hayatí bir anlaşmadır. Bu akitle beraber bir aile yuvası kurulur, eşler beraber yaşamaya başlar, eşler de bulunan pek çok özellikler kaynaşır, yeni nesiller bu yolla meydana gelir. Ailedeki beraberlik elbette, ne işyeri beraberliğine, ne okul arkadaşlığına, ne de asker arkadaşlığına benzer. İki karşı cins hayatlarını, sevgilerini, varlıklarını, eksik ve mükemmel yönlerini, sahip oldukları güzellikleri, ellerindeki imkanları, duygularını ve isteklerini paylaşırlar. Ortaklaşa bir aile yuvasını kurarlar ve beraberce hayatı sürdürürler, hem de yeni nesiller yetiştirirler. Nikâh bunlarla beraber daha önemli işlevi olan toplumsal bir kuruma atılan ilk adımdır.

Nişanlı iken yapılan dini nikah...

SELAMLAR SAYIN HOCAM SORU 1-NİŞANLILIK DÖNEMİNDE DİNİ NİKAH KIYILDIKTAN SONRA EŞ ADAYLARI ARASINDA ANLAŞMAZLIK OLUP EVLİLİKTEN VAZGEÇİLDİĞİNDE DİNİ NİKAH NASIL FESH EDİLİ
SORU 2- ERKEK TARAFI NİKAH FESHİ İÇİN KASTILI OLARAK ZORLUK ÇIKARIP NİKAHI KASITLI VERMEME DURUMUNDAN HANIMLARIN İZLEYECEĞİ YOL NELERDİR .
TEŞEKKÜRLER.

* * *

Resmi nikahla boşanıldığında dini nikah bozulur mu?

Bir takım sebeplerden dolayı işimi kaybettim, ticari olarak battım. Borçlarımı ödeyemiyorum, eşimle anlaşarak, resmi nikahımızı bitirdik, resmen borçlarımdan rahatsız olmamak için ayrıldık. Ancak eşim ben bir imama sordum, dini nikahımızda kalkarmış diyor bu konudaki açıklayıcı görüşünüzü acilen bildirirseniz memnun olurum.

* * *

Resmi nikahdan boşandığınızdan beri birlikte yaşamıyorsanız nikahsız bulunuyorsunuz demektir.Yok hiç ayrı yaşamadınız ise nikahınız devam etmektedir.Çünkü asıl niyyetinizde boşama ve boşanma olmadan resmi muameleyi iptal ettirmiş oldunuz.

Buna rağmen müsterih olmak için aile arasında bir hocaefendiyi çağırıp nikah tazelettirirsiniz.Vekil gerekmez,anne babanız veya kardeşleriniz den iki şahid yeterlidir.

SMS ve mail ile boşama olurmu?

telefondan sms atarak, sesli mesaj bırakarak,mektup yazarak ve internet üzerinden mail atarak boşanma olur mu?Bir kimse karısını sms ile veya mail yoluyla boşasa bu boşama gerçekleşir mi?
Bir erkek nikahı olan hanımına hitaben boşanmayı kastederek mesaj atarak,telefonla arayarak,sms yazarak,sesli mesaj bırakarak,mektup yazarak,veya mail aracılığıyla talak vermesi geçerlidir.

Açık ve bariz olarak talak ifade eden kelimelerde erkeğin niyeti sorulmaz.Talak veki olur.Ancak açık olmayıp kinaye olan kelimelerde erkeğe bu sözle neyi kastettiği sorulur.Boşamayı kast ettiyse hanımı boş olur.Boşama kastetmedi ise,hanımı boş olmaz.Niyeti gibi bu kelimeleri yazarken kaç talaka niyet etti veya kaç defa yazdı ise onuda göz önünde bulundurmak gerekir.

Talak dinen çok ciddiyet gerektiren bir durumdur.İş olsun,şaka olsun,veya hanımını kızdırmak veya ona ders vermek için yapılan şakaları kaldırmaz.Şakası dahi tehlikelidir.Zira nikahı şakası da ciddi kabul edilir.

Kadın eşinden izinsiz dışarı çıkabilir mi?

Kadının dışarı çıkarken her çıkışında kocasından izin alması gerekir mi?kocasının izin vermediği yerlere gidebilir mi?
Eğer erkek hanımının mehri muaccelini(Nikah esnasında istenen mehri)vermiş ise kadın kocasının izni olmadan dışarı çıkamaz.Eğer kadın ebe veya hemşire ise veya cenaze yıkayıcısı ise bu işler için dışarı çıkabilir.
Ama kocası isterse,ebe veya cenaze yıkayıcısı olan hanımını bu işlerden men edebilir.Çünkü kocanın hakkı farz'ı kifayeden (bazılarının yapması ile diğerlerinden sorumluluk kalkan farz'lar)öncedir.Farzı ayın ise kocanın hakkından öncedir.

Kadın Anne baba'sını ziyaret için her cum'a gider,yakın akrabalarını ziyaret için senede bir defa gider.Bunun dışında yababcıları ziyaret için, yabancı hastaları ziyaret için ve düğünler için dışarı çıkamaz.

Karısına "seni boşayacağım" demek talak yerine geçer mi?

kocam bana bu çocuk ölsün şimdi yada 50 yıl sonrada olsa seni boşuyacağım boşol boşol boşol dedi.bizim nikahımız ne durumda

* * *

Eşinizin "seni boşayacağım "demesi eğer boşama niyeti ile söylemedi ise, talak yerine geçmez.Ancak "boş ol" kelimesi açık ve sarih olarak boşanmayı ifade edip,başka bir anlamda kullanılmaz.Bir erkek karısına hitaben "boş ol" derse bu kimse açık bir ifade ile karısını boşamış olur.

Boş ol kelimesini anı mekanda kaç kere sarf edildi ise karısı o kadar talak ile boşanmış olur.

http://www.fetvalar.com/sorularla-cevabi-1743.html

Talak hakkında her şey

İslâm hukukunda, nikâhla kurulan evlilik bağını çözmek, ortadan kaldırmaktır. Boşama anlamında tatlîk şeklinde kullanılır.

İslâm'a göre evlilikten maksat, huzurlu bir aile hayatı kurmak ve böyle bir yuvada iyi bir nesil yetiştirmektir. Ama, böyle yüce gayelerle kurulan evliliklerin hepsinin başarıya ulaşması mümkün değildir. Bazan ölüm ve hastalık gibi tabii engeller, bazan da geçimsizlik, münaferet, eşlerin birbirini sevmemesi, anlaşamama gibi eşlerden kaynaklanan engeller evliliğin başarı ve devamına mani olur. İslâm, evliliğin asıl gayesinden uzaklaştığı, eşlerin bir arada huzurla yaşamalarına imkan kalmadığı, ihtiyaç ve zaruretlerin gerektirdiği hallerde evliliğin sona erdirilmesine izin vermiştir. Bu izin doğrultusunda evliliğe, erkek tarafından doğrudan ya da kadından aldığı bir bedel karşılığında son verilebileceği gibi, talâk hakkını elinde tutan kadın tarafından, hakim veya hakem kararıyla da son verilebilir.

Talâkın Hikmeti:

Kadının Boşanma Talebi ve Mehir Miktarı

Rasûlullah (s.a.s.) buyurdular ki: "Hangi kadın (çok ciddî) bir gerek yokken kocasına boşanma talebinde bulunursa, bilsin ki, cennetin kokusu kendisine haramdır."

Sâbit İbnu Kays İbni Şemmas'ın (r.a.) hanımı Hz. Peygamber'e (s.a.s.) gelerek: "Ben Sâbit'i ahlak ve diyânetinden dolayı itab etmiyorum. Ancak İslâm'da küfre düşmekten korkuyorum -bu sözüyle nefret ettiğini söylemek istedi-" dedi. Rasûlullah (s.a.s.): "(Mehir olarak aldığın) bahçesini iade eder misin?" diye sordu. Kadın: "Evet!" deyince, Sâbit'e: "Bahçeyi al ve onu boşa!" dedi.

İslâm, boşanmayı meşru addeder fakat bu durum yine de uygun değildir. Bir hadiste talâk "Allah'ın en çok nefret ettiği helal" olarak tavsif edilmiştir. Bu sebeple kadının, ciddi bir sebep olmadan boşanma talebinde bulunmasına izin verilmemiştir.

İkinci hadis, nefret etmek gibi ciddi bir sebeple kadın boşanma talep ettiği takdirde talebinin nazar-ı dikkate alınacağını gösteriyor. Bu durumda kadına, aldığı mehiri iade gerekir.

Evlilik İçin Para Biriktirmiş Bir Kişiye Hac Farz Olur Mu?

Geçerli bir evlilik için 2 şart vardır; 2 şahidin bulunması ve Mehir vermek.

Bu biriktirilen paranın büyük çoğunluğu kutsal bir sünnet olan nikâhın gerçekleşmesi için fazladır. Diğer taraftan, Hac Müslümanlar için temel görevlerden biridir ve niyetlendiği vakit en kısa sürede gerçekleştirilmelidir.

Hac farzdır, nikâh ise sünnettir ve böyle bir durumda tercihler öne çıkar.

Böylelikle, bu durumdaki bir kişi için zorunluluk evlenmeden önce Hac görevini yerine getirmesidir. Maalesef bu günlerde evlilik için savurganlıklar yapılmaktadır.

Hadiste bahsedildiği gibi; “en iyi nikâh en az masraflı olandır”

Yeterince serveti olan bir insan Hac görevini yerine getirmekle görevlidir, böyle bir insan için Haccı nikâh için ertelemek uygun değildir.

Aslında her ikisi de aynı anda yapılabilir.