Resmi Nikah Dinen Geçerli Midir?

Öncelikle resmî nikâh ile İslâmî nikâhın mahiyetini ve şartlarını kıyaslamalıyız.



İslâmî nikâhda tarafların Müslüman olması gerekmektedir. Bir de Müslüman bir erkek gayr-i müslim bir hanımla evlenebileceği gibi, Müslüman bir hanım gayr-i müslim bir erkekle evlenemez. Resmî nikâhda ise evlenecek kişilerin dinî durumlarına bakılmaz.




İslâm'da sütkardeşler evlenemez fakat resmî nikâhda böyle bir kural yoktur.




Resmî nikâhda şâhitlerin dinî durumlarına bakılmaz, buna kadın veya erkek olmasını da ekleyebiliriz, zira İslâmî nikâhda şâhitlerin Müslüman olmasının yanında iki şâhidin erkek veya iki şâhitten en az birinin erkek diğer ikisinin kadın olması gerekmektedir. Oysa resmî nikâhda şâhitlerin her ikisi de kadın olabilir.




Yine resmî nikâhda velinin bulunması şartı yoktur, fakat üç mezhebde veli şartı vardır, hatta Peygamberimiz: "Veli ve iki şâhidi bulunan nikâhdan başka nikâh yoktur" buyurmuşlardır. Yalnızca Hanefî mezhebinde veli şartı bulunmamaktadır.




İslâmî nikâhda anlaşmayı beyan eden kelimelerde önemlidir. Buna binaen evlenecek kişiler birbirlerine "Evet; kabul ettim; kabul ediyorum" gibi bir ifadeyle belirtmesi gerekir. "Ettim" yerine "ederim" demesi halinde ifadeye şüphe karışmış olur. Çünkü bu "ileride ederim; olabilir" mânâlarına gelebileceğinden sakıncalıdır. Oysa resmî nikâhda "ederim" tarzında bir ifadeyle de nikâh kıyılmaktadır.




İslâmî nikâhda mehir vardır, her ne kadar nikâhın şartı değilse de nikâhın gereğidir. İslâmî nikâhın gereği olan mehir ise resmî nikâhda yoktur.


Evet, İslâmî nikâhda olan şartlar resmî nikâhda da var ise İslâmî nikâha gerek yoktur denilebilir. Fakat görüldüğü üzere resmî nikâhla İslâmî nikâhın şartları farklılık arz etmektedir. Bu sebepten İslâmî nikâh şarttır. Bu konuda Prof. Dr. Faruk Beşer şunları söylemektedir: "…Nikâhın dinî bir iş olmaktan çıkarılamayacağını Batılılar anlamışlar ve nikâh işini, kiliseye ve papazlara bırakmışlardır. Çünkü kudsîlik vermeden bu müessesenin yürümesi zordur. Kudsîlik de ancak dinî olmakla olur.

Öyleyse İslâmî yönden de nikâhlı olmak isteyenler –resmî nikâh mutlaka yapılacağına göre– resmî nikâhtan sonra dinî nikâh da yaptırmaları güzeldir. Gönüller ancak bununla tatmin olur ve böyle önemli bir kurum dinî ve manevî boyutundan koparılmamış olur. Çünkü işaret ettiğimiz gibi, nikâh tarih boyunca hep kutsî ve manevî bir olay olarak görülmüş ve hep dinî merkezlerde kıyıla gelmiştir. Bu gün bile Türkiye'miz dışında bütün dünyada bu hala böyledir. Ailenin de başka türlü korunabilmesi mümkün değildir."

Konular