İslam'da Erkeğin Eşine Karşı Görevleri

Yaradılış itibariyle erkek, kadına nisbeten aynı olmayıp, bazı özellikleri yönünden ondan üstündür. Onun için kadın, erkeğin idaresi altına verilmiş ve ona emanet olunmuştur. Erkek, ailesinin reisi ve mesûlüdür. Allahu Teala, bu konu ile alakalı Kur’an-ı Kerim‘de şöyle buyurmuştur :


Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah, insanların kimini (erkekleri) kiminden (kadınlardan) üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar.

| Nisa Suresi / 34. Ayet Meali

Bir hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, erkeklerin aile reisliği hakkında şöyle bildirmiştir :


Erkek, ailede yöneticidir ve yönetiminden sorumludur. Kadın da kocasının evinde yöneticidir ve elinin altındakilerden sorumludur.

| Buhârî, Cum’a 11; Müslim, İmâret 20

İslam’ın öngördüğü ve kurulmasını arzu ettiği aile; bireyleri birbiriyle çekişen, her biri diğerinin açığını arayan, birbirlerine karşı yetki ve üstünlük çekişmesine giren bir aile değildir. Tam tersine karşılıklı anlayış, fedakarlık, sevgi ve saygı esasına dayanan bir ailedir. Peki bu hususta İslamda erkeğin eşine karşı görevleri nelerdir ve aile yuvasında huzur ve saadeti temin etmek bakımından bir erkeğin dikkat edeceği hususlar neler olmalıdır?


Erkek, Eşine Mehir Vermeli



Müslüman bir erkek, eşine mehir vermekle yükümlüdür. Bu, Allah tarafından kadına tanınmış bir haktır. Rabbimiz, bir ayette şöyle buyurmaktadır :


Kadınlara mehirlerini (bir görev olarak) gönül hoşluğuyla verin.
| Nisa Suresi / 4. Ayet Meali

Koca, usulüne uygun biçimde mehri ödemediği takdirde kadın mehrini mahkeme yoluyla talep edip alabilir. Onu alıncaya kadar kocasına karşı hakları devam eder ama görevlerini yerine getirmeyebilir.

Mehir, karı ile kocanın veya temsilcilerinin karşılıklı anlaşmasıyla serbestçe belirlenirse ona mehr-i müsemmâ denir. Bunun bir üst sınırı yoktur. Peşin olarak ödenmesi kararlaştırılan kısmı peşin, kalanı daha sonra ödenir. Tamamının peşin olması da karara bağlanabilir. Erkek, mehir borcunun peşin ödenecek bölümünü ödemeden karısından yararlanmaya hak kazanamaz, kadın müsaade ederse o başka. Daha sonraya bırakılan kısım, ya belirlenen günün gelmesiyle , veya boşama ya da ölüm halinde kadına tastamam ödenir. Ölen kocanın mirası bu ödeme yapıldıktan sonra paylaşılır.

Erkek, boşandığı kadına olan mehir borcunun tek kuruşunu kesemez/geri alamaz. Ayette erkeklere şöyle buyruluyor :


Eğer bir eşin yerine başka bir eş almak isterseniz, öbürüne (mehir olarak) yüklerle mal vermiş olsanız dahi ondan hiçbir şeyi geri almayın. İftira ederek ve açık günaha girerek mi verdiğinizi geri alacaksınız?

| Nisa Suresi / 20. Ayet Meali

Nikah kıyılırken mehir belirlenmemişse mehir hakkı kendiliğinden doğar, isterse kadın, mehir almamak şartıyla nikaha razı olmuş olsun. Bu şekilde kendiliğinden doğan mehire mehr-i misil denir. Bunun miktarı ve ödeme şekli, o kadına denk sayılan diğer bir kadının aldığı mehire bakılarak tespit edilir. Bu denklik kadının babasının akrabaları arasından yaş, güzellik, zenginlik, akıl, dindarlık, bekârlık, dulluk, ilim, edep, güzel ahlak ve çocuksuz olma gibi özelliklere bakılarak tespit edilir. Bu özelliklerde ona denk olan bir kadının kocasından almış olduğu mehir onun mehr-i misli olur.




Erkek, Eşinin ve Ailesinin İhtiyaçlarını Karşılamalı



İslam, içeri işlerini kadına, dışarı işlerini de erkeğin boynuna yükleyerek vazife taksimi yapmış, evin ve ailenin her türlü ihtiyaçlarının teminini aile reisi erkeğin üzerine farz kılmıştır. Aile reisi erkek, kazancını meşrû yollardan çalışarak sağlamalı, eşine ve çoluk çocuğuna helalinden yedirip, içirip, giydirmelidir. Bir hadis-i şerifte :


Sahabe Rasûlullah’a şöyle sordu :

“Ey Allah’ın Rasûlü! Bizden her biri üzerinde, zevcesinin hakkı nedir?”

Rasûlullah aleyhissalatu vesselam :

“Kendin yiyince ona da yedirmen, giydiğin zaman ona da giydirmen, yüzüne vurmaman, takbîh etmemen (kusur bulmaman), evin içi hâriç onu terk etmemen.”

| Ebû Dâvud, Nikâh 42, hadis no: 2142-2144; İbn Mâce, Nikâh 3

Kadının yeme içme, giyinme ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak kocanın görevidir. Kadın zengin de olsa bu konudaki harcamalara katkıda bulunmak zorunda değildir.

Resul-i Ekrem Efendimiz aleyhissalatu vesselam Veda Hutbesi‘nde insanlara, kadınların ve erkeklerin hakları konusunda şöyle seslenmiştir :


Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah’ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah’ın emriyle helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız; yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izniniz olmadıkça evlerinize almamalarıdır. Eğer gelmesine müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırlarsa, Allah, size onları yataklarında yalnız bırakmanıza ve daha olmazsa hafifçe dövüp sakındırmanıza izin vermiştir. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, meşru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.

| Veda Hutbesi

Ayrıca Ebu Mes’ud radıyallahu anh’in rivayet ettiğine göre Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ailesinin geçimi için para harcayan erkeklere şu müjdeyi bildirmiştir :


Herhangi bir Müslüman, kendi ev halkına Allah’ın rızasını kast ederek infak ederse, bu infak onun için bir sadaka olur.

| Buhari 5450, Müslim 1002/48, Nesei 2544, Tirmizi 1965, Tabarani Mucemu’l-Kebir 17/522, 523, Ahmed 4/120

Sevban radıyallahu anh’in bildirdiğine göre Resul-i Ekrem aleyhissalatu vesselam başka bir hadis-i şerifte şöyle demiştir :


Kişinin harcayacağı en faziletli para önce ailesine ve ailesinin içindeki kimselere harcayacağı paradır!

| Müslim 994/38, Nesei İşretü’n-Nisa 300, İbni Mace 2760, İbni Hibban 4242, Beyhaki 7/467, Ahmed 5/279




Erkek, Eşine İyilikle/Hayırla Davranmalı



Erkek, eşine ve çocuklarına karşı daima güzel huylu, güler yüzlü ve yumuşak davranmalı, dünyevî işlerinde ufak tefek hatalarını görmemezlikten gelmelidir. Keyif için “şu niye yapılmamış, yemek niye pişmemiş, yemek neden tuzlu/tuzsuz, şu niye kırılmış..” gibi basit şeyleri kusur addederek ailesini dövmemeli, kötü ve kalp kırıcı sözler söylemekten sakınmalıdır. Ebu Hureyre radıyallahu anh’in rivayet ettiğine göre Rasulullah aleyhissalatu vesselam şöyle demiştir :


Size kadınlar hakkında hayırlı olmanızı vasiyet ederim! Çünkü kadın, eğe kemiğinden yaratılmıştır! Bu kemikten en eğri şey üst tarafıdır. Eğer sen eğri kemiği doğrultmaya çalışırsan onu kırarsın! Onu kendi haline bırakırsan, daima eğri olmaya devam eder! Onun için kadınlar hakkında hayrı tavsiye edici olmanızı isterim!

| Buhari 3110, Müslim 1478/60, Nesei İşretu’n-Nisa 258, İbni Ebi Şeybe 4/184/4

Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki;


Sizin en hayırlınız, ailesine en hayırlı olanınızdır. Ben, aileme karşı sizin en hayırlınızım.

| İbn Mace, Nikah, 50

Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam, ailesine nazik davranan kişinin, kâmil bir mü’min olduğunu şöyle ifade etmiştir :


Mü’minlerin iman bakımından en kâmil/olgun olanı; ahlâkı güzel olan ve ailesine nâzik davranandır.

| Nesâî, Işretu’n-Nisâ, 229; Tirmizî, İman hadis no: 2612

Başka bir hadiste ise Resul-i Ekrem aleyhissalatu vesselam şöyle buyurmuştur :


Kadınlara ancak kerîm olanlar ikrâm ederler (değerli olanlar değer verirler); onlara kötülük edenler ise leîm (kötü) kişilerdir.

| İbn Mâce, Edeb 3; Ebû Dâvud, Edeb 6, Rikak 22, İ’tisâm 3; Müslim, Akdiye 11




Erkek, Eşinin Kötü Huylarına Sabretmeli



Erkek, karısının huysuzluklarını yumuşak karşılamalı, güler yüzlü muamele ederek teskin etmelidir. Ufak tefek kusurlarından dolayı buğuz etmemeli, hoş görerek idare etmelidir. Her şeyin en iyisini bilen ve kullarına en hayırlısını veren Rabbimiz, erkeklere Kur’an-ı Kerim‘de şöyle buyurmuştur :


Onlarla (eşlerinizle) iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmadıysanız, olabilir ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız da Allah onda pek çok hayır yaratmış olur.

| Nisa Suresi / 19. Ayet Meali

Ebu Hureyre radıyallahu anh’in bildirdiğine göre, bu konuda Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in, erkeklere bir tavsiyesi şudur :


Bir kimse, hanımına buğzetmesin zira hoşlanmadığı huyları varsa ona mukabil memnun olacağı huyları da vardır.

| Müslim, C.2, S.1091; R. Salihin, S.138

Başka bir hadiste ise Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, erkekleri şöyle uyarmıştır :


Kadın eğe kemiğinden halkolunmuştur. Memnun olacağınız bir tarzda dosdoğru olarak devam edemez. Arzu ederseniz bu vaziyetlerinden dahi müstefid olabilirsiniz (faydalanabilirsiniz). Tam arzunuza göre doğrultmak isterseniz onu kırarsınız, onun kırılması da boşanmasıdır.

| Buhari; Müslim; R.Salihin, C.1, S.249




Erkek, Eşine Şiddet Uygulamamalı



Aile reisi erkek, karısının ufak tefek kusurlarından onu dövmemelidir. Muaviye bin Hayda el-Kuşeyri radıyallahu anh’in rivayet ettiği bir hadis şöyledir :


Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e geldim ve :

−”Kadınlarımız hakkında bize neyi emredersin” dedim.

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem :

−”…Kadınlarınızı dövmeyiniz, onlara ‘Allah senin yüzünü çirkinleştirsin’ diye beddua etmeyiniz ve evin dışında onlara küsüp terk etmeyiniz!” buyurdu.

| Ebu Davud 2144, İbni Mace 1850, Hâkim 2/188, Begavi 2330, Ahmed 5/3, 5, Albani Zifaf 280

Abdullah bin Zem’a radıyallahu anh’in rivayet ettiğine göre, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bir hutbesinde şöyle buyurmuştur :


Sizden biri, karısını köle döver gibi dövmeye yeltenir. Belki o kimse günün sonunda onunla münasebette bulunacaktır.

| Buhari 5002, Müslim 2855/49, Tirmizi 3343, İbni Mace 1983, Beyhaki 7/305, Ahmed 4/17

Bir başka hadis-i şerif ise şöyledir :


Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, kadınları kastederek “Allah’ın kullarını dövmeyin!” buyurdular.

Bir müddet sonra Hz. Ömer radıyallahu anh gelerek :

“Kadınlar, kocalarına büsbütün kafa tutmaya başladılar.” diye şikayette bulundu.

Bunun üzerine Rasulullah aleyhissalatu vesselam, onları dövmeye izin verdi. Bu seferde Rasulullah’ın hanımlarına gelip kocalarından şikayet eden kadınların sayısı çoğaldı. Nihayet Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem :

“Muhammed ailesine birçok kadın gelip gitmektedir. Kocalarından şikayet ediyorlar. Hanımlarını dövenler şüphe yok ki sizin hayırlılarınız değildir.” buyurdular.

| İbn Mâce, C.1, S.633, H.1985




Erkek, Eşi ile Şakalaşmalı



Evde hanımıyla şakalaşmak, eğlenmek ve onu eğlendirmek kocanın görevlerindendir. Erkeğin, karısı ve çocukları ile (aşırıya kaçmadan ve erlik vakarını muhafaza ederek) meşrû eğlencesi, şakalaşması abes değil, hak ve sevaptır. Bir kimsenin dışarıda işi ne olursa olsun, işine ve içtimai durumuna göre vakarlı ve ciddi hareket etmesi lazım olduğu gibi evi içerisinde hanımı ve çocukları ile yaşayışında da onların seviyesine inmesi ve adeta bir çocuk gibi hareket ederek onları memnun etmeye çalışması da lazımdır. Bir hadis-i şerifte Rasulullah Efendimiz aleyhissalatu vesselam şöyle buyurmuştur :


Kişinin oynadığı bütün oyunlar boştur, yersizdir. Ancak yayı ile ok atması, atına idman yaptırması ve zevcesi (eşi) ile oynaması müstesna. Bunlar haktandır, doğrudur.

| Mişkatü’l-Mesabih, C.2, S. 204




Erkek, Eşine Ev İşlerinde Yardım Etmeli



Erkek, ev işlerinde ve çocuklarını terbiye etmede eşine yardım etmelidir. İnsanlara rehber olarak gönderilen Peygamber Efendimiz aleyhissalatu vesselam’ın, eşlerine ev işlerinde yardım ettiğini tefekkür ederek ve O’nu örnek alarak eşine yardım etmelidir. Hz. Aişe radıyallahu anha’dan Hz. Enes radıyallahu anh şöyle nakletmiştir :


Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem elbisesini diker, ayakkabısını yapar, erkeklerin evlerinde işledikleri bütün işleri işlerdi.

Hz. Aişe radıyallahu anha şöyle dedi :


Bana, “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem evinde ne yapardı?” diye soruldu.

Bende : “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bir insandı. Elbisesini temizler, koyununu sağar ve kendi işlerini kendi yapardı.” dedim.

| Tirmizi Şemâil 293, Buhari Edebü’l-Müfred 541, İbni Hibban 2/36, Ebu Nuaym Hilye 8/331

Sahabeden Esved b. Yezid radıyallahu anh, Hz. Aişe radıyallahu anha’ya Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in evde kaldığı zamanlar ne işle meşgul olur diye sorduğu zaman Hz. Aişe radıyallahu anha şöyle cevap vermiştir :


Ev halkına işlerinde yardım eder. Ezanı işitince namaza çıkardı.

| Buhari, C.6, S.193

Bir erkeğin, ailesine tevazu ile ev işlerinde yardım etmesi, ailede sevgi ve muhabbetin, huzur ve saadetin, bereketin artmasını ve evlilik bağlarının kuvvetlenerek karısının kendisine daha fazla hürmet ve itaatının, kendisinin ise şeref ve haysiyetinin, tevazu ve hilmiyetinin artmasını sağlar.

Konular